1 Ekim 2012 Pazartesi

BEZELYELİ PATATES SALATASI , FINDIK KURABİYE (DOĞUM GÜNÜ)

Oğlumun doğum günü, büyükler için hazırlanmış masa, kendi odasında arkadaşlarına kurulmuş bir masa yine var

Menümüz: Pastahaneden alınmış sıradan pasta, her sene resimli pasta yaptırmak dan sıkılmış olmalıyız ki bu sefer oğlum istemedi ayrıca pastayı kendisi beğendi.
havuçlu,kırmızı biberli salata
kandil simidi
fındık kurabiye
patates böreği
patatesli,havuçlu,bezelyeli salata
doğum günlerinde olmazsa olmazlardan olan hazır pasta

Fındık kurabiye:Malzemeler:1 küçük paket margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1 yemek kaşığı şeker
1 kabartma tozu
1 su bardağı çekilmiş ceviz
aldığı kadar un yumuşak bir hamur elde edilecek
Üzeri için:Tarçın, pudra şekeri
Yapılışı:Margarin,sıvı yağ, pudra şekeri,ceviz, kabartma tozu yoğurulur.Son olarak un ilave edilip yoğurma işlemine devam edilir. Elde edilen hamur ufak fındık şekilleri verilip 180 derecelik fırında üzeri pembeleşinceye kadar pişirilir. Fırından çıkartılan kurabiyeler soğuyunca üzerine tarçın ve pudra şekeri elenir.
Afiyet olsun. 

Bezelyeli,havuçlu patates salatası:Malzemeler:5 adet patates
6 adet havuç
2 çay bardağı harşlanmış bezelye
büyük bir kase yoğurt
sarımsak
tuz
Yapılışı:Patates,havuç,bezelye harşlanır. Harşlanan patates ezilir,havuç ise ayrı bir kabın içerisinde rendelenir.İki karışım tuz ilave edilmelidir. Ezilen patates borcama yayılır.Rendelenen havuç patatesin üzerine serilir,üçüncü olarak bezelye dökülür.Son olarak sarımsaklı yoğurt üzerine dökülür.Sarı, turuncu, yeşil, beyaz şeklinde bir renk cümbüşü meydana çıkar. Afiyet olsun...

POĞAÇA (KOLAY)

Malzemeler:1 su bardağı yoğurt
2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürülecek)
yarım paket margarin(ben tereyağı tercih ettim)
1 çar bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
bir fiske tuz
İÇİ :beyaz peynir
yarım demet maydanoz
Yapılışı:Yumurta,margarin,yoğurt,sıvı yağ, tuz  bir leğende yoğrulur,ardından kaartma tozu ve aldığı kadar un ilave edilir. Bir taraftan bir kasede beyaz peynir ile maydanoz kesilip karıştrılır. Hazırlanan hamur poğaça şeki verilip içine peynir koyulur. Üzerine yumurta sarısı sürüp  susam veya çörek otu serpilir. Sıcak sıcak çok güzel bir tadı olur afiyet olsun.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

HOŞGELDİN RAMAZAN

Son zamanlarda eskiler aklımdan çıkmaz oldu. Eski günlerde akıllara kazınan eski Ramazanlar .. Neden? O eski Ramazanlar denirdi. Kendi şahsım adına söylüyorum,  aile içindeki diyaloglarımız olur, birde aile içinde kaybınız varsa. Eski günleri daha bir arar insan, ben o günlerden biri olan  Ramazanları aklımdan çıkaramıyorum.
Oruç tutardık bilmem kaç yaşında başladım beş mi? altı mı? hatırlamıyorum bile önce birgün, ertesi sene, üç gün, ertesi sene onbeş, sonrasında bir ay. Belkide 8- 9 yaşlarında bütün bir ayı tutardık , iftarda ödüller bizi beklerdi, sevdiğimiz çikolatalar, şekerler, bakkaldan alınır hazır bekletilirdi.  (Tabi günler kısaydı:). Sonrasında cam şişelerde colalar, içli pideler. Şu anda yine fırınlar içli pide yapıyor, nedendir bilmem onların tadını  bulamıyorum. Sahurda annem ve Rahmetli  babam atışır,Rahmetli babam çocuklar sahura kalksın tutmasalarda alışkanlık kazansın dese de, annem boşuna uyandırmayalım uykuları açılmasın :)) derdi. Benim şu anda oğluma yaptığım gibi :))Rahmetli babama sorardım ramazanı o da bana çocuk diliyle anlatırdı.
Ramazan bir bebekti doğdu, büyüdü, yaşlandı, eline bastonu  alıp gidiyor derdi. Ben çok üzülürdüm Ramazanın bitmesine bir keresin de babama, "baba keşke onbir ay Ramazan olsaydı, bir ay boş geçseydi" dediğimde, verdiği cevabın ne denli manidar olduğunu, o günlerde anlamasamda bu sıcak ve uzun günlerde anlıyorum. "Kızım eğer onbir ay tutsaydık insanlara ağır gelirdi ve çoğu insan tutmazdı,tutamazdı insanlar bıkardı, unutma Allah bize kaldıramıyacağımız yükü vermez" derdi. Şimdi daha iyi anlıyorum ne demek istediğini.İftara ya biz giderdik veya bize gelinirdi. Erkekler holde masada bayanlar oturma odasına kurulan sofralar, kalabalık misafirler karşılanırdı. Bende yeni ezberlediğim iftar duasını okumakla mükelleftim :)  Babam "bizim kız çok güzel iftar duası ezberlemiş amcası okusunda görün " dediğinde duanın arkasından ya iltifatlar ya harçlıklar alınırdı :)) Annemin sahur yemeğinde ki  harşlanmış yumurtasını özledim  hemde üzerine tereyağ gezdirilmiş. Neden bende aynısını yapınca o kadar tatlı gelmiyor. Neydi bize eskileri özlettiren.Haşlanmış yumurtasına hasret bıraktıran. Başkasını bilmem ama bana eskileri özlettiren Rahmetli babamdı onunla sofrada yemek yemek, eski kıssalar dinlemek. Eve getireceği içli pidenin kokusu herşeyi  başkaydı.
Acaba birkaç sene sonra bu günlerimizi arıcakmıyız bu günlerimizede eski Ramazanlar diyecekmiyiz ? bilinmez ama kayıplarımız olmadan bu günlerin kıymetini bilelim. Kalp kırmayalım özellikle ailemizin . . .Çünkü Dünya ya birdaha gelmiyeceğiz.
Ramazanınız Mübarek olsun...

30 Mayıs 2012 Çarşamba

BİRAZ NOSTARJİ

Ne Güzeldi ...
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzeldi ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...
Dışarıda yağmur...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzeldi ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler,bizde genelde  hatıralar, geçmiş anlatılırdı...
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
kalacağımız kimin aklına gelirdi?:(
Ekmeklerimiz sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı... Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar...
İçeride huzur...
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
Kimin umurunda...
Ne güzeldi...
Mutluluğun resmini çiziyorduk... ve

(Kim derdi bir gün babamın yokluğunu derinde yaşayacağımı)
(İçten gelen duygular)...

13 Mayıs 2012 Pazar

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ÇOCUK BAYRAMI

23 Nisan gösterimiz, elimle olmayan sebeplerden dolayı geç yayınlıyorum. Türkiye şarkısıyla yaptıkları gösteri göz yaşarttı. Tabi bizim oğlan yine yaptı yapacağını, eğilip ayakkabısını bağlamaya çalıştı son anda toparladı kendisini ve arkadaşlarına ayak uydurdu :)
İsmail Zahid'in kankası diye tabir ettiğimiz arkadaşı Ahmet Haluk diğer arkadaşının ismini bilmiyorum:)

7 Mart 2012 Çarşamba

KAR TOPU

Malzemeler:200 gr çiğ krema
1 su bardağından bir parmak az şeker
1 su bardağı süt tozu
3 yada 4 su bardağı hindistan cevizi
Yapılışı:Krema ve şeker çırpılır, süt tozu ve hindistan cevizi ilave edilierek çırpılmaya devam edilir. Buzdolabında 2 saat kadar dinlendirilik, yuvarlak şekli alması için, dolptan çıkarılan karışım yuvarlak şekiller verilir. Afiyet olsun.


25 Ocak 2012 Çarşamba

PROFİTEROL

MALZEMELER:HAMURU İÇİN:
4 tane yumurta
100 gr margarin
1,5 su bardağı un
1,5 su bardağı su,
1 tatlı kaşığı şeker
1 çimdik tuz
KREMASI İÇİN:
2 su bardağı süt
2 çorba kaşığı dolusu un
6 çorba kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı mısır nışastası
1 paket vanilin
1 çorba kaşığı margarin
1 paket vanilyalı cremole ( hazır puding) + ölçüsü kadar süt
ÜZERİ İÇİN:
1 paket çikolata sos
2 su bardağı süt
HAZIRLANIŞI: 1,5 su bardağı suyu uygun bir tencereye koyup ısıtıp içine 100 gr. margarini katıp erimesini sağlayın. 1 çimdik tuzunu da kattıkdan sonra 1,5 su bardağı unu ve 1 tatlı kaşığı şekeri de katıp tahta kaşıkla kısık ateşde 5-6 dakika un toplanana kadar kavurun. Hamuru ılıttıkdan sonra içine birer birer yumurtaları ekleyip pürüssüz bir hamur haline getirin.Hamuru bir krema torbanız varsa onun içine koyun. yoksa 2 tane tatlı kaşığı yardımı ile yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 1 mümkün oldukca düzgün toplar koyun. Bu işlemi kaşıkla yapacaksanız kaşıklarınızı arada suya yada sıvı yağa batırırsanız kaşıkdan düzgünce ayrılmaları daha kolay olacaktır...Profiterol toplarını 170 derecelik fırında pembeleşene kadar pişirin. Resimde gördüğünüz gibi hafif pembeleşmeleri yeterli olacaktır.
Diğer tarafdan kreması için ölçüsü kadar süt ile vanilyalı cremoleyi çırpıp dolaba kaldırın. 2 su bardağı süte 2 kaşık unu, 6 kaşık şekeri ve mısır nişastasını katıp çırpın. Daha sonra ocağa alın ve pürüssüz bir krema olana kadar karıştıra karıştıra pişirin. Pişen kremanın içine vanilini ve 1 kaşık margarini katıp mikser yardımı ile 5-10 dakika çırpın. ılıyan kremanın içine soğuttuğunuz cremoleyi de karıştırıp 5 dakika daha çırpın.
Profiterol topları koparmadan çok az kesip arasına çay kaşığı yardımı ile kremayı koyabilirsiniz. Üzeri için çikolata sosunu 2 su bardağı süt ile karıştıra karıştıra pişirin. Ara sıra karıştırarak ılımasını sağlayın. Krema ıle doldurduğunuz Profiterol toplarını borcana dizdikden sonra üzerine ılıyan çikolata sosunu bolca dökün.
NOT:Fırın da pişirirken hamurları, fırın kapağı hiç açılmasın, piştikten sonra yarım saat kadar fırında kalsın. Şişen hamurların inmemesi için.

OKUMAYA GEÇME KURDALESİ

Oğlum birinci sınıfa başladı, biraz zor olsada bu sene böyle bitsin diye dua ediyorum. Ama neyseki okumayı söktük:) Kurdelemizi aldık, tabi okuma belgemizide:) Karnemiz iyi değil ama inş. daha iyi olur duasıyla, derken bütün birinci sınıfa başlayan çocukların anne ve babalarına Allah kolaylık versin. İnsanın başına gelince anlaşılıyor, böyle durumlar:)) Bütün öğrencilere Allah zihin açıklığı versin tabi Açık Öğretim okuyanlarada:)

24 Ocak 2012 Salı

HAVUÇLU CEZERYE


Malzemeler: yarım kg. havuç
5-6 yemek kaşığı şeker
1 paket pötibör bisküvi
1 su bardağı ceviz
1 paket vanilya
Yapılışı: Havuçları soyup,yıkayın ve rendenin ince tarafıyla rendeleyin. Tavaya havuçları ve şekeri alıp,suyunu çekene ve yumuşayana kadar pişirin. Bisküvileri ve cevizleri robota alıp,çekin ve pişen havuçlara ekleyin. Vanilyayı da ilave edip,yoğurun ve yuvarlayın. Hindistan cevizine bulayıp,servis edin.

17 Aralık 2011 Cumartesi

AMİNE İPEK





Bizden haberler;

Bizde son gelişme olarak davetsiz misafirimiz Amine İpek dünyaya geldi. Beşinci ayımızdayız şu anda sadece bir görünüp gideceğim. İnşaAllah yakında görüşmek dileğiyle....

1 Ağustos 2011 Pazartesi

KAPI SÜSLEME

Doğum yapan bayanlar bilirler genelde ya evleri, ya yatak odası veya çocuk odalarının kapıları süslenir. Arzuya göre HOŞGELDİN BEBEK veya HOŞGELDİN ANNESİYLE BEBİŞİ gibi yazılarla bütünlenir. Bu kapı süsü el emeği göz nuru böylesi daha ucuza maal edebilirsiniz. Samimi bir arkadaşınızın veya akrabanızın kapısını gizlice gidip süslüyebilirsiniz.

BEZ TABAĞI PASTASI

Bilirsiniz doğum yapan bayanlara genelde hastaneye çiçek götürülür. Bu kural artık değişiyor bezden pasta tabağı yapılıyor. Malzemelerini sayarken kafanızda yapılışını canlandırın. Tabi resimden faydalanarak...
1 adet büyük sufle tabağı
1 paket 70 li bez
bebek cinsiyetinin rengine göre kurdale
silikon
paket bandı
pasta süsleri (pastanelerde veya aktarlarda rahatlıkla bulunur)

1 Şubat 2011 Salı

KÖSTEBEK PASTA

Merhaba arkadaşlar uzun bir aradan sonra size güzel bir tatlı yapıp getirdim:) Biraz da son gittiğimiz "Hür Adam " filminden söz etmek istiyorum..kendisi çok harika acıklı mı? acıklı, duygusal mı? duygusal bir film. Bundan önceki gittiğimiz film "Eşref Paşalılar" dı bu iki filmde çok güzeldi Eşref Paşalılar filminde çok güldük o film de bana çok manalı geldi. Çünkü kurdu veya hayal ürünü değil. Gerçek olmuş hayat hikayesi. Aynı şekilde bu film de gerçek olmuş bir hayat hikayesi izlemeğe değer diyorum. Gitmek isteyenleriniz varsa yanına bolca kağıt mendil alsın ağlarken lazım olacak:) film 2 saat 45 dk yani 3 saatlik hemen hemen, bu yüzden çocuklarınızı bırakırken üç saat olmayacağınızı göz önünde bulundurarak bir yerlere bırakın:)) size filmi anlatmayacağım. İzleyin diyorum. Bu film çok aşamalardan geçerek bu gün sinemalara geldi yapımcı Mehmet TANRISEVER senelerdir vizyona koymak istemiş. Ama filmdeki canlandırılan kahraman rüyasına girerek daha zamanı olduğunu söyler, son olarak bu sene koymak istediğinde oyuncuyu düşünür hangisi bu rola layık diye düşünürken rüyasında Mürşid Ağa Bağ ı görür yani film hazırlanmadan ibretlik olaylar olmuş. Bu film izlenmezmi:)) Benim üzerime düşen anlatmaktı gerisi size kalmış. "deyip pastamıza geçelim. Yeni bir tarifle geldim, kendisi çok sevilerek yendi, yapılışı biraz meşakkatli ama sonuç harika. Yapılışını aşama aşama çektim. Bir anlaşmazlık olmasın diye. Dilerseniz buyrun tarifine.
Kenarlarından bir buçuk cm bırakılarak içi kaşık ile oyulup, iç malzemesi koyulur.

Kreması kubbe şekli verilerek sürülür.
İçinden çıkartılan kek iyice ufalanıp üzerine elimizle batırarak koyulur.

Buzdolabında 3 saat dinlendirdik den sonra servis yapılır.

Malzemeleri:
Kek için: 3 yumurta
2 fincan şeker
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 vanilya
1 kabartma tozu
3 yemek kaşığı kakao
1 su bardağı un
Krema için: 3 fincan un
yarım paket margarin
yarım kg süt
3 fincan şeker
damla çikolatası
Yapılışı: Bir kabın içerisine en son kabartma tozu olmak üzere malzemeler sırasıyla eklenir. İyice çırpıldıktan sonra kabartma tozu koyulur. Yağlanmış 26 cm çapındaki kek kalıbına veya borcama dökülür.160 c önceden ısıtılmış fırına koyulur 25 - 35 dk arasında pişirilir. Çok kabarması önemli değildir. Önemli olan içi pişsin, yapılış aşamasında görüldüğü gibi kenarlardan bir buçuk cm bırakılarak kaşık ile içi oyulur. Diğer taraf dan krema hazırlanır. Önce yağ eritilir . İçine diğer malzemeler yavaş yavaş ilave edilir. Damla çikolatası krema soğuyunca en son eklenir . Oyulan kekin içine isteğe bağlı olarak çikolatalar veya ortadan ikiye bölünmüş uzun uzun muzlar dizilir. Bende muz olmadığı için çikolata parçaları koydum. Kreması soğuyunca damla çikolatası ilave edilip kubbe şekli vererek sürülür. İçinden oyulup çıkarılan kek parçaları ufalanıp elimizle biraz bastırarak kubbe bozulmuyacak şekilde yerleştirilir. 3 saat buzdolabında dinlendirilirdikden sonra servise hazır olur. Afiyet olsun.

27 Kasım 2010 Cumartesi

ÇİĞ KÖFTE

Birtakım sebelerden dolayı misafir etmekle mutluluk duyduğumuz bir isim Sümer dayı... Evet eşimin dayısı fakat kendi dayım olsa ancak bu kadar severdim:)) Kendisine çiğ köfteyi güzel yaparmışsın dememle, malzemeleri alıp gelmesi, tabiri yerindeyse tongaya düşürdüğümüzü gösterdi:) ilki ikincisinden, ikincisi ilkinden güzel, olan çiğ köfteleri iki kere doya doya yemek nasip oldu:) Yapılışı ve malzemelerin, ölçülerini hatırlamadığım dan yemek kitabımda olan ölçüler ve tarifleri vermek istiyorum.


Malzemeleri: 500 gr dana kıyma sinirsiz ve et beklememiş olacak)

2-3 su bardağı ince bulgur ( simit diye de bulabilirsiniz)

4 çay kaşığı kırmızı biber

2 çay kaşığı kimyon

2 çay kaşığı karabiber

acılık kıvamına göre bolca pul biber ve isot

2 yemek kaşığı acı biber salçası ve domates salçası

1 soğan rendelenmiş veya robottan geçilmiş

4-5 diş sarımsak

tuz

biraz zeytinyağı

buz

taze soğan

yarım demet maydanoz

5 çay kaşığı sumak
1 limon

lavaş ekmeği (olmassa olmazlardan)

1 demet marul (olmassa olmazlardan)

Yapılışı: Kıyma , rendelenmiş soğan, bulgur, sarımsak, kırmızı biber, kimyon, tuz, buz, karabiber, isot ara ara su serperek iyice yoğrulur. Biber salçası ile sumak limon şuyu , zeytinyağı da eklenip yoğurma işlemi yaklaşık yarım saat devam eder:) Son olarak ince kıyılmış maydanoz, taze soğan ikilisi koyup 10 dk kadar yoğurmaya devam edilir. Köfteler avuç içinde sıkılarak köfte şekli verilir. Marul ve lavaş ilikisiyle servis yapılır:)) ellerine sağlık dayı:)

ŞEKİLLİ KURABİYELER

Herkeze iyi akşamlar, geçmiş Kurban Bayramınız mübarek olsun. Klavyemizde bozukluk olduğundan bazı harfleri yazamayabilirim. Bu dördüncü klavyemiz ama sonuncu olmayacak gibi... bizim yaramaz ama tatlı bir oğlumuz olduğu müddetçe. Çünkü klavyemize kendiyle birlikte kaç kere içecek içirmiştir:) Bayramda geçirdiğimiz ufak kazadan dolayı ana okuluna bir hafta ara vermiş olmamız klavyemizi daha bir yordu. Çocuk tarafından yorulan klavye artık pes edecek gibi:))) Bu kurabiyeler şekillerinden dolayı çocukların çok dikkatini çekiyor.Özellikle çocuklarına yemek yedirmeye çalışan, mücadele eden annelere gelsin bu tarifim:)

Malzemeler: Margarin yarımı kadar ( tereyağı )

1 yumurta

2 yemek kaşığı yoğurt

1 kabartma tozu

1 vanilya

yarım paketten biraz fazla nişasta:)

1 paket pudra şekeri

Yapılışı: Yumuşak olan tereyağ, yumurta yoğurulur, diğer malzemeler yavaşça eklenir. Yoğurma işlemi bitince kulak memesi kıvamına gelen hamurdan kurabiye şekilleriyle şekiller verilerek fırına verilir. 160 c fırında yaklaşık 25 dk kadar pişirilir. Yerken ağzınıza döküldüğünü fark edicekiniz. Afiyetle yiyin.

7 Haziran 2010 Pazartesi

SÜNNET

Mevzu sünnet olunca doğal resim yayınlamak gerekir dimi ama:))işte oğlum erkek oldu:)Darısı tüm erkek çocuğu annelerin başına...
ameliyattan gelirken
ameliyathaneye giderken
Oğlumun planlı fakaty plansız yapılan sünneti:)) Nasıl oluyor planlı , plansız dediğinizi duyar gibiyim. Doğduğu andan ititbaren sünnetçi ve sünnet için en doğru zamanın hangisi olduğunu araştırırken bu sene aniden yapma kararı almamız. Bizi hem şaşırttı hem sevindirdi. Bütün erkek çocuğu annelerine tek tavsiyem çocuğunuzu doğduğundan 7 gün sonra sünnet ettirmeleri. Ben inş birdahaki çocuğuma bunu çok istiyorum. Oğlum çok şükür ne ağladı, ne ağrı kesici aldı , nede uykuuz kaldı çok güzel bir sünnet çocuğu oldu:)) Aman maş. deyin:) Üç İhlas bir Fatiha ouyun lütfen:)) Seneye yaza girerken yapıcağımız sünnet cemiyetine sizleride bekleriz:))

3 Mayıs 2010 Pazartesi

UZUN PASTA , MEYVALI PASTA

Nışan telaşemizin arkasından ailecek kutlama yaptık pek istediğim gibi bir kutlama oldu sayılmaz. Bu pasta sevgili eşim Mustafa Hakan beye hazırladım, iyiki tanımışım onu, iyiki var hayatımda, onu tanıdığıma ,evlendiğime hiç pişman olmadım.Allah'da pişman etmesin. Allah'a ne kadar şükretsem azdır...Rabbim bütün evli çiftlere mutluluk huzur nasip etsin.Gelelim yapılışına pandispanyası aynen uygulanırsa güzel sonuç elde edersiniz..Pandispanya tarifini portakalağacından aldım ...pandispanya malzemeleri:
4 yumurta
4 kahve fincanı şeker
4 kahve fincanı un
1/2 paket (1 tatlı kaşığı) kabartma tozu
pandispanya malzemelerini sırayla çırpın. karışımı yağlı kağıt serili büyük bir fırın tepsisine yayın. önceden ısınmış 175C fırında pişirin.
pişince yağlı kağıt yardımıyla sarın. üzerine nemli bir bez örterek ılınmasını sağlayın. (eğer pastayı ertesi gün için yapıyorsanız keki bu halde bir gece buzdolabında bekletebilirsiniz.)
İç kremasını kakaolu puding, dışınada krem şanti yaptım. Kremayı kendi yapmak istiyenlere detaylı bilgiyi sevgili portakalağacından alabilirler.

2009 da Zahid'in doğum günü pastası, süslemenizde fikir olsun diye yayınlıyorum.Bu pastayı sevgili eltim le birlikte yaptık. Tarifini unuttum bile:)) ama keki ve krem şantisi hazırdı. Eee geriye ne kaldıki dediğinizi duyar gibiyim:))

26 Nisan 2010 Pazartesi

NIŞAN MERASİMİ

Sevgili blog arkadaşlarım uzunca aralar veriyorum son zamanlarda...
Şimdi de size güzel Türkiye'min güzel köşelerinden biri Malatya ve Adıyaman dan yazıyorum:)
Kaynımın (eşimin erkek kardeşi) nin nışan merasimi sebebiyle Malatya'ya geldik. Kız istemesi, alışverişi vs. güzel ve tatlı yorgunluklar yaşadık.Dün akşam Adıyaman'nın şirin ilçesi olan Gölbaşı 'nda nışan merasimimiz oldu.Malum kız alışverişi zor iştir, gerek kız tarafı gerekse erkek tarafı için zordur, böyle işler. Ben abimde erkek tarafı ,ablam,kız kardeşim ve kendimden de kız tarafı olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum. Allah her iki taraf için hayırlısını nasip etsin,gibi hayır Dualarda bunulmaktan başka iş gelmiyor elimizden.Nacizane bende yengelik yapmaya çalıştım:)Alışverişini Malatya Park diye bilinen alışveriş merkezinde , alışverişten sonra da Malatya Parkın üst katında Allesta restorantta adını taşıyan yemeği, kıymalı pidesini karışık mevsim salatasını da yayınlamadan geçemedim:)

Nışanımızda da tatlı heyecanlar yaşadık, erkek tarafı acaba nasıl insanlarla karşılaşıcaz, kız tarafı acaba nasıl insanlar diye düşünmeden edemiyor:)Biz çok iyi insanlarla karşılaştığımız için çok mutluyuz umarım onlarda aynı kanıdalardır. Batıda doğup büyümüş, oranın iyi veya kötü yönlerini, kültürünü almış biri olarak, Güneydoğuda yer sofrasıyla karşılaşmam ikincisi beni baya mutlu ve şaşkın etti. Diğer yer sofrası ziyafetimiz altı yıl önce Ş.Urfa da karşılaşmıştım. Zahide teyzemiz ve Hüseyin amcamız çok zahmetler edip bizi mahçup ettiler. İsmi gibi kendi de güzel olan gelinimizin adı Özge:) Bu yer sofrası beni mest etti. Bağdaş kurmak samimi bir hava veriyor. Adet ve Kültürlerimizi yaşamak ve yaşatmak adına şahsım adına öğrendiğim bu yer sofrasını batıda uygulayarak öğreticem:)) Özge'mizin aile fertleri babannesi, anneannesi, dedeleri, halaları, teyzeleri, yengeleri, rahatsızlanan ablası (geçmiş olsun), abisi ve özellikle annesi Zahide teyze ve babası Hüseyin amcaya şahsım ve ailemiz adına tekrar teşekkür ediyorum. Menüde nelermi vardı:))

Pilav,tava eşliğinde (patlıcanlı ve etli yemek)

yöresel ekmekleri (lavaş)
Harika bir içli köfte
mükemmel bir lahmacun,
yanında domates salatalık eşliğinde, ayranlar...anlatırken bile ağzımız sulandı:)))
Keşke tariflerini bilseydim ve yazsaydım:))
yapanların ellerine yüreklerine sağlık. Kalın sağlıcakla... Bütün nışanlı çiftlere ve Özge, Emre çiftine ömür boyu mutlu olmaları için Duacıyız...

Doğu ve güney doğuya has yer sofrası
Malatya Park merkezinde Allesta resturantındaki Alleste yemeği

Kıymalı pide

29 Ocak 2010 Cuma

FIRINDA SÜTLAÇ

Cumanız Mübarek olsun.Cumaya uygun bir konu seçerek onu yazmak istiyorum, sabır gösterip okuyanlardan Allah ebeden razı olsun.
(Hadis) İftitah tekbirini kaçırmadan kırk gün namazı cemaatle eda eden kimse için Allah'u Teala,biri nifaktan, diğeri ateşten kurtuluş beratı olmak üzere iki beraat ihsan eder.
(Hadis) Her kim yatsı namazını cemaatle eda ederse,gece yarısına kadar ibadet etmiş gibidir.Her kim sabah namazını cemaatle kılarsa bütün geceyi namaz kılarak geçirmiş gibi olur.
(Hadis) Bir yerleşim yerinde veya çöl, kır gibi bölgelerde en az üç kişi bulurda oralarda namaz kılmassa şeytan, onlardaki bu dağınıklığı fırsat bilerek kendilerini kuşatır, onları avucunun içine alır.Zinhar cemaati terk etmeyin, zira sürüden ayrılan koyunu kurt yer, cemaatten uzak kalan kimseyi de şeytan kolaylıkla ele geçirir.
(Hadis) Gecenin karanlığında mescide yürüyenlere Cenabı Hak kıyamet günü ışıl ışıl parlayan bir nur ihsan eder.
(Hadis) Erkenden mescide gidip ezanı bekleyenler abdestleri bozulmadığı sürece sanki namaz kılıyormuş gibi ecir ve mükafat alırlar.
Hadislerimizde de ele alınan cemaatin önemi idrak ederek yapabilenlerden olalım.,
Dün gece yaptığımız fırında sütlaç tarifine geçelim, tarifi verirken bile ağzım sulanıyor:))

Malzemeler: 1 lt süt

bir orta boy kase pirinç

aynı ölçtüğünüz kaseyle 2 kase şeker

yarım paket vanilya

ısıya dayanıklı fırın kaseleri veya aliminyum sütlaç kasesi

pirinçleri haşlamak için yeterince su

Yapılışı:Bir tencerede pirin yıkanıp üzerini geçecek şekilde su koyulur. Kısık ateşte pirinçler suyunu çekene kadar pişirilir. Ardından süt ve vanilya ilave edilir. Şekeri en son ilave edilir erken koyulursa şeker pirinçleri sıkar aşurede de bu böyledir. Son olarak şeker ilavesiyle bir kaç dk pişirilip. Fırın kaselerine boşaltılır. Bir tepsinin içine kaynar su koyup kaseleri üzerine yerleştirin. 200 c fırında üzeri kararana kadar pişer. Afiyet olsun...

25 Ocak 2010 Pazartesi

UN HELVASI

Ölü evinde un helvası dağıtmak gelenek olmuş bazı yörelerde.Bana komik geliyor, ölü evinde herkez üzünütülü tatlı dağıtılıyor. Tatlı bizim bildiğimiz çikolatadan, baklavaya kadar dağıtılan tatlı çeşitleri bebek doğduğunda ağzımız tatlansın diye dağıtılır.
Bayılarak yediğim bir lezzet:))




Malzemeler:

125 gr tereyağ2 s.b. un

1.5 s.b. şeker

2 s. b. su

1 çorba kaşığı çam fıstığı (fındık,ceviz olabilir)

1 çay kaşığı tarçın

Yapılışı:Yağ eritilip, elenmiş un konur.Orta ateşte karıştırarak koyu pembe kavrulur. Fıstıklar, tarçın ile ilave edilir. Su ve şeker ilave edilir. Karıştırarak pişirilir. Tencereye yapışmıcak kıvama gelince küçük kalıplara koyup servis yapılır. Afiyet olsun.

28 Aralık 2009 Pazartesi

SEDA'NIN TATLISI

Kendi yaptığım yemeklerin çoğunu yayınladığımdan, değişik bir tarfi bulamadığımdan belkide, komşuların ikramlarını yayınlamaya karar verdim. Bu tatlı komşularımın çoğunun dilinde ismini bile bilmiyorum.İsmi ve tarifiyle birlikte yine gelicem.Tadı çok güzel ama içinde bol ceviz,fındık oluşundan, benim de diş ağrılarım yüzünden çok yediğim söylenemez.


Malzemeler:4 yumurta

1 s.b. ceviz

1 s.b. sıvı yağ

1 s.b. şeker

1 s.b. hindistan cevizi

1 s.b. galeta unu

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

Şerbeti için:

1.5 s.b. şeker

1.5 s.b. su (şerbet ılık olucak,şekeri eriyene kadarkaynatılcak çok değil)

Kreması için:1 kilo süt

yarım bardak şeker

1 s.b. dan az nişasta

1 paket krem şanti

şanti hazırlanması için süt

Yapılışı Hamur malzemeleri karıştırılıp borcama dökülür.Un olmadığı için çabuk pişicektir,15 dk kadar. Şıcaklığı çıkınca şerbeti dökülür.Kreması malzemelerele yazırlanır, bir kenardada krem şanti çırpılmıştır. Kremayla karıştırılır. Soğuyunca üzerine dökülür. Afiyet olsun.

KARNIYARIK TURŞUSU , İÇİ DOLDURULMUŞ BİBER TURŞUSU

Merhabalar iyileşme arefesinde yine yanınızdayım.Bilirsiniz "kışın ne yenir?" diye sorsanız, çoğumuz "tarhana çorbası ve turşu" deriz. Çorbayı ve turşuyu çok seven biri olarak,annemin karnıyarık turşusunu yayınlamaya karar verdim. Çoğunuza oluyordur anne yemeklerini lezzetli bulmak işte bu olay bana çok oluyor. Annem de içtiğim "su" bile bir başka tatlı geliyor.Geçen kız kardeşimle, telefonla konuşuyorduk, biliyorsunuz kız kardeşim bebek bekliyor, ama mutfağa girememe sorunuyla karşı karşıya, miğde bulantıları yüzünden. Bu yüzden sıkça anneme gidiyor, hazır yemek için.. Kız kardeşimle telefonla konuşurken, "annemde yediğim, zeytin ekmek bile çok tatlı geliyor" dedi. Bende kesinlikle katılıyorum bu görüşe. Çoğunuz da eminim böyle düşünüyordur. Bu turşuyu bir akşam anneme gittiğimde, sofrada sordum "karnıyarık turşusu bitti mi?" diye.Sofraya koymayı unutunca, ertesi gün evime kadar getirdi. Allah razı olsun, annem den ve ailelerimiz den, onlar olmasa bir yarımız yok demektir. Babasını bir yıl önce kaybeden biri olarak bunun en iyi anlayanlar biriyim.
Gelelim turşumuzun yapılışına iç malzemesi, lahana, kereviz yaprakları, olmamış domates, biber, havuç ve birçok turşuluk sebzeyi kare kare kesiyorsunuz. Sapları kesilip yıkanmış patlıcanların karınlarını açıp içine kesilmiş sebzeleri yerleştiriyorsunuz. Karnını kapatıp, resimdeki gibi iple bağlıyorsunuz. Turşu kurduğunuz kabınızın içine diziyorsunuz. Bu işlemi içi alınmış biberle de uygulayabilirsiniz. Tuz, sirke, sarımsak, su hazırlanan patlıcanlara döküyorsunuz.Sizinki bu kadar lezzetli olurmu bilmem? Benimki çok lezzetliydi, çünkü annem yaptı:))

Not:Ölçü vermedim kullanacağınız kaba ve aile fertlerine göre değişir.

Madem ailelerden konuştuk bugünkü hadisimiz de aile üzerine olsun.

_Allah'ın hoşnutluğu, anne, babanın hoşnutluğundandır. Allah'ın gazabı anne, babanın kızgınlığındandır."

AYVA TATLISI

Hayırlı günler arkadaşlar size güzel bir haber vermek istiyorum. Beytiye yani "tatlımutfağım" Büşra'sını dünyaya getirmiş.Hoşgeldin Büşra Dünyaya hoşgeldin.İsmide pek güzelmiş Amerika'daki dedesinden hediye:)Darısı kardeşimin başına Allah kolay doğum versin.Hayırlı evlat nasip etsin.
Bu tatlıyı size sunarken başta benim yapmadığımı belirtmek istiyorum. Yeni eve taşındığımı biliyorsunuz çoğunuz, buradaki komşuluklarda çok güzel, baştan önyargılı davransamda komşularıma bunu belli etmemeye çalıştım. Çağırılınca evlerine gittim böylelikle tanıdım çok yi komşuluk olduğunu çok iyi insanların içinde olduğumu anladım. Konuya çocuğuma kırk Hadis öğretirken benimde öğrendiğim bir hadisi yazarak devam edeyim dilerseniz. "Yapacağı kötülükten komşusu emin olmayan kimse cennete giremez". Efendiler Efendisi de komşu hakkına çok önem vermiş, hatta komşuya miras düşeceğinden korkmuş. Demek komşu hakkı bu kadar önemli.Neden bunları yazdığımı merak ediyorsunuzdur. Bu ayva tatlısı karşı komşum Seda'cığıma ait ellerine sağlık Seda'cım, evinde ne yaparsa komşularına ikram etmeden yapamaz.
Bir müddet ayva tatlısıyla idare edin oğlum ve ben boğaz enfeksiyonu kaptığımızdan kendimize vakit ayırmak istiyorum...Kalın sağlıcakla.

Malzemeler:3 ayva

9 yemek kaşığı şeker

1 paket krem şanti

gıda boyası

şanti için süt

ayvaları kaynatmak için su

Yapılışı:Ayvalar ortadan kesip içi çıkartılıp soyulur. Yaygın bir tencereye dizilir.Dokuz kaşık şeker ilave edilir, suyu, gıda boyasıyla birlikte istenilen kıvama gelene kadar kaynatılır.Diğer tarafda şanti hazırlanır. Tencereden alınan ayvalar borcama dizilir.Ortalarına krem şanti koyulur. Dilerseniz krema yerine kaymakla sunum yapabilirsiniz. Süslemesi için çekilmiş antep ıstığı veya Seda gibi pasta simi kullanabilirsiniz.

Not:Beni gibi gıda boyası sevmeyenler kızamık şekeri diye bilinen şekerle kaynatabilirler veya ayva çekirdeklerini tencereye atarsanız kısık ateşte kaynatıp istenilen renge ulaşırsınız.
Afiyet olsun.

27 Aralık 2009 Pazar

ZEYTİNYAĞLI KARIŞIK DOLMA VE MUHARREM AYI

Allah'ın Selamı üzerinize olsun diyerek geldiğimin müjdesini veriyorum. Umarım döndüğüme benim gibi siz de sevinmişinizdir.Uzunca bir giriş yapmak istemiyorum geldiğime dair. Direk konuya girip,Aşure ayının neden bu kadar önemli olduğu hakkında birşeyler yazmak istiyorum.
Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
Özellikle bu ayda oruçla başlayıp gücümüzün yettiğince oruca devam etmek çok faziletlidir.
Diyerek karışık dolmamın tarifine geçelim dilerseniz. (Ölçü vermeden yazacağım tarifden siz evinizdeki aile nufüsuna göre ayarlarsınız:)
Malzemeler:Dolmalık biber
Kabak
Domates
Kuru dilerseniz taze de olabilir soğan
Maydanoz
Bulgur
Pirinç
Salça
Bolca baharat
Arzuya göre,dolmalık fıstık,kuş üzümü
Tabiki olmassa olmaz olan Zeytinyağı
Tuz,su
Yapılışı:Kabaklar,dolmalık biberin ve domatesin içi çıkartılır. Onlar suda beklerken siz diğer tarafda içini hazırlayın. Tencerenin içine soğan, zeytinyağı, salça koyup karıştırılır. Ayıklanıp yıkanmış bulgur, pirinç ilave edilir. Ardından baharatları kuş üzümü, fıstıkla hafif su koyup pirinçlerin kıtırlığı gitmeyecek şekilde pişirilir. İçleri çıkartılmış doldurulmayı bekleyen biber, kabak, domates içleri doldurulup geniş bir tencereye dizilir. Tuzu ve yarısına kadar koyulan suyu ilave edilip pişirilir.
(Not: Biber dolmasını fırın da denedim çok güzel oldu isteyen bu üçlüyü de fırında yapabilir.)

24 Kasım 2009 Salı

SELAM KELAM VE BAYRAMLAŞMA

Bir selam bir kelam:)) Cee geldim mi? hayır görünüp kaçıcağım. Sadece durumumu çok merak edenler olmuş onları haberdar etmek için aranızdayım. İnş. kısa zamanda gelmeyi umut ediyorum. Geçen ara verdiğim de ev taşımıştık ondan sonra ikinci evide taşıdık, derken oğlumuzun ana okul telaşı ve anaokuluyla gelen grıbi, tabi onun öncesinde misafirlerim. Günlerinde kısalığından dolayı gündüzleri günlerin nasıl geçtiğini anlayamamam.Tabi gezmelerimizden de geri kalmıyoruz misafirimizle birlikte, o iş merkezi senin bu alışveriş merkezi benim, şehrimizin altını üzerine getiriyoruz adeta. İnş. kısa sürede aranızda olurum. Allah a emaenet olun. Dualarınızı esirgemeyin. Bu arada Kurban Bayramınızı kutlar hayırlar getirmesini temenni ederim. Sağlıcakla kalın....

21 Haziran 2009 Pazar

UZUN BİR ARA

Merhaba arkadaşlar, üzülerek uzun bir ara vermek zorundayım. Artık bir gün mü? olur, bir hafta mı? olur, bir ay mı?, bir sene mi? inanın belli değil. Umarım çok uzun olmaz bu ara, bu zaman zarfında özlüyeceğim sizleri. Dualarınızı eksik etmeyin üzerimden, Dualarınıza muhtaç kardeşiniz Melek.

13 Haziran 2009 Cumartesi

ISPARTA VE BARLA GEZİSİ

Merhabalar arkadaşlar, bu sefer sizlerle geçen hafta sonu Isparta'ya yaptığımız geziyi paylaşmak istedim.Özellikle de Isparta'nın Barla ilçesini dolaştık. Dilerseniz size de gezip gördüğüm yerleri resimlerle dilimin döndüğünce anlatmaya çalışayım.Akşam saat 23.00 da çarşıdan kalkan minibüsde toplandık.Sabaha kadaruykuyla ve muhabbetle devam eden yolculuğumuz sabah 07.00 da Ispartada son buldu.İlk olarak Çam Dağı dinlenme tesisi ve otel olarak faaliyet gösteren bir tesiste kahvaltı yaptık. Oradan minibüse binip Barla'nın meşhur dağı olan Çam Dağına çıktık.Çıkış minibüsle yarım saat Dağın eteğine gelince minibüsden inip tırmanmaya başladık:) Çam Dağı denen mekan tam bir temiz hava deposu. Heryeri çam ağacı olan dağ çok hoşumuza gitti.Oradan Kabir ziyaretlerinde bulunduk, bu arada sıcaklığın şiddetini şu anda aklıma getirmek bile istemiyorum. Benim ve bütün ablalarımızın burnu ve yanakları yanmış bir vaziyetteydi:)) Kabir ziyaretinide bitirip, Cennet bahçesine indik, bu Dünya nın Cenneti buysa geçtek Cenneti çok merak ettim.Bir teyzemizin Cennet bahçesine inerken saydığı basamaklar sayesinde inerken kaç basamakla indiğimizi öğrendik.238 basamak evet tam tamına 238 basamak inip, 238 basamak çıkmışık.Tahmin etmişinizdir bu sıcak da Cennet bahçesine inerken ve özellikle çıkarken çok yorulduğumuzu.Mis gibi taze iğde kokuları, havuzda kuşların bizden kaçmadan yüzmeleri, anlatamam görmeniz lazım:) Kendimi gerçek Cennette hissettirdi. (İnş. o günleride görürüz.)Bu arada Cennet bahçesini, Çam dağını bizden başka, Kütahya, Antep, Uşak, Afyon, Bursa ve daha birçok yerden ziyarete gezilere gelmiş bayanlar gördük. Gezimize bir zatın evini ziyaretle devam ettik. Bu asrın son Alimi olarak biliniyor. Ev ziyaretinden sonra Eğirdir Gölüne inip piknik yapıp, ayaklarımızı göle sokma keyfine vardık. Oradan aynı Alimin şehrin içindeki Isparta'daki evini ziyaret ettik. Tabi GÜL ü ile meşhur olan güzel memlekette görmemiş gibi dükkanlara saldırıp gül kokulu kremleri, gül kokulu tesbihler ve gül desenli mumları almamız baya komik ve güzeldi.Bu arada gezimizde komik ve güzel olan bir şeyde nerede akan su görsek zemzem niyetiyle kana kana içmemiz oldu:)) (Şifa olsun iç hastalıklarımıza.) Akşamda Altınbaşak kolejin de akşam yemeklerimizi de yiyip 21.20 cıvarında yola çıktık. Dönüşümüz çok uykulu ve sarsıntılıydı. Şoföründe iki günüdr uykusuz olması baya endişelendirdi bizi ama çok şükür sabah 04.30 sıralarında evdeydik. Gezimizde buraya kadardır. Umarım sizde zevk alarak sanal alemde gezi yapmış gibi olmuşunuzdur:)) Hakkınızı helal edin uzun yazımdan dolayı...

Çam Dağı dinlenme tesisi

Çam Dağı

Çam Dağından Eğirdir Gölü manzarası

Kabir ziyareti

Cennet Bahçesine inerken

Cennet BahçesiCennet BahçesiBir Alimin Barla'daki evi Eğirdir Gölüne piknik yapmaya inerkenBir Alimin Isparta'daki evi